Kuran ahlakından uzak bir yaşam süren bir kısım insanlar, doğru yol kendilerine gösterildiği halde, bu çağrılardan yüz çevirmektedirler. Ancak bu tutumları, bu kimselerin hayatları boyunca Allah'ın Kuran'da tarif ettiği üstün ahlak yapısından yoksun kalmalarına ve bunun maddi-manevi zararlarına katlanmalarına yol açmaktadır: Üzüntü, sıkıntı, karamsarlık, umutsuzluk, bencillik, tartışma, kavga, geçimsizlik, ikiyüzlülük, alaycılık, çıkarcılık... Toplumun geneline hakim olan tüm bu ve benzeri olumsuz davranışlar, gerçekte insanların Allah'ın Kuran ile bildirdiği hak dinden ve güzel ahlak anlayışından uzaklaşmalarının bir sonucudur.
Ne var ki kimi insanlar bu durumun farkında bile değildir. Üstelik, mantık örgüleri de tüm bu olumsuzlukları normal karşılayacak kadar büyük bir bozulmaya uğramıştır. İçine düştükleri bu durumun nedeni, Allah'ın hak dinini terk etmiş olmalarıdır. Allah Kuran'ın, "Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kuran'ı terk edilmiş (bir kitap) olarak bıraktılar." (Furkan Suresi, 30) ayetiyle insanların bu tavrını bizlere bildirmektedir.
Bu sitenin konusu olan 'sadakat' kavramı da,
Kuran ahlakından uzak yaşayan insanların tamamen yanlış ve çarpık bir
bakış açısıyla değerlendirdikleri, hatta kimilerinin gerçek anlamıyla
hiç bilmedikleri ve yaşamadıkları bir özelliktir.